Çağ ve İlham I – Metafizik Gerilim Şartı, Sf. 66

‘’ İslâm medeniyeti, belli bir duygunun öbür duyguları körleştirmesine engel olmak için, insanın doğuştan taşıdığı, bütün duygularını, insanı Tanrı önünde ulaşılabilecek en üstün seviyeye vardıracak şekilde birbiriyle bağdaştırarak geliştirmenin tarz ve usullerini yapısında taşıyan bir medeniyettir.

İnsan fıtratı ve vahiy, evren ve ülkü, din ve dünya, bu âhengi sağlamak için baştan beri birbirine uygun bir yapıda geliştirilmiştir. ‘

Çağ ve İlham I – Metafizik Gerilim Şartı, Sf. 66

Çıkış Yolu II, Sf. 12

‘’ Diriliş kavramı, çok geniş bir kavramdır.

En metafizik bir temelden başlayarak, tek kişinin hayatının en ayrıntı noktalarına kadar uzayan, toplumu bütünüyle kucaklayan, tarihi didik didik eden, tarihin yönünün çizen, tarihi icabında dönemeçler ve kıvrımlarla bambaşka istikametlere doğru götüren her türlü kişisel, toplumsal, tarihî ve metafizik olayların, oluşların bütününe ‘’diriliş’’ diyebiliriz. ‘’‘

Çıkış Yolu II, Sf. 12

Düşünceler I Kavramlar, Sf. 18

‘’ Diriliş tezi, bir çok açılardan ele alınan islâmı, tarih ve medeniyet perspektifinden açıklıkla ortaya koyma çalışmasıdır.

İslâm Medeniyeti’nin yeniden doğuş yolunu arama denemesidir bu tez.

Bir çağrıdır aramaya ve bulmaya ve araştırmaya.

Bir duadır, ilhamını lütfetmesi için Ulu Tanrı’ya. ‘’

Düşünceler I Kavramlar, Sf. 18

Edebiyat Yazıları II Dişimizin Zarı, Sf. 45

‘’ Sanat eserinde, ‘’saf yaratış’’ karşısında duyulan heyecanı verici bir çarpıcılık gizlidir.

Büyük bir şiiri okumadan önceki insanla okuduktan sonraki insan arasında bir fark vardır.

Eser insanı değiştirmiştir; çarpmış, büyülemiş ve metamorfoza uğratmıştır. ‘’

Edebiyat Yazıları II Dişimizin Zarı, Sf. 45

Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi I Perde Devrildiği An, Sf. 48

‘’ Çağımızın en tehlikeli tarihî-sosyolojik hastalıklarından biri de, şu veya bu şekilde toplumun karşısına çıkmış kişilerle toplumun ve fertlerin gerekli ilişkiyi düzenleyememesinden doğan bozukluklar olarak gözüküyor.

Ya ilgisizlik, ya aşırı ilgi, ya ansızın unutuş ve devreden çıkarış; ya giderek artan bir tarzda güncelleştirme ve gündemde tutma, ya putlaştırma ya yerin dibine batırma, ya da ilkin aşırı ilgi, sonra tümden ilgiyi yitirme. ‘’

Fizikötesi Açısından Ufuklar ve Daha Ötesi I Perde Devrildiği An, Sf. 48

Sûr Günlük Yazılar III, Sf. 106

‘’ Ülkemizde ve bütün İslâm âleminde otokritiğin ve samimi tenkidin çığırını açmak zorundayız.

Övgüyü ve yergiyi iş edinmiş, meslek haline getirmiş kişilerin yağmasına bırakmamalı devlet adamı, sanat adamı, fikir adamı kadrolarını.

Şeref ve haysiyetleri, bundan mahrum olanlar, ehliyet ve liyakatları, buna malik olamayanlar tayin ve takdir etmemeli. ‘’

Sûr Günlük Yazılar III, Sf. 106

Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı I, Sf. 205

‘’ Şimdiki İslâm ülkeleri yönetimleri, son derece dar görüşlü, Batıca şartlandırılmış kadroların tekelinde.

Zorbalık, keyfilik, sağduyuya aykırılık, geçmişe düşmanlık, kardeşlikten habersizlik, bilgisizlik, anlayışsızlık, bu kadroların psikolojik niteliklerini tasvirde çeşitli renkler gibi düşünülebilir.

Küçücük farklılıkları ve ihtilafları devleştirip, bu kutlu millet ve ülkeyi bölüp parçalayanlara bir gün tarih lânet edecektir.

Batılıların çizdiği sınırlar, milletimizi boğan esaret zincirleridir.

Bu zincirleri kıracak nesil, kurtarıcı diriliş nesli olacaktır. ‘’

Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı I, Sf. 205

Diriliş Neslinin Âmentüsü, Sf. 12

‘’ Benin inandığım İslâm ülküsü, tarihi, Hazreti Peygamberle başlatmaz. İlk insandan başlar hakikat tarihi, yani hakikatin bilinişi. Hazreti Peygamberle en yüksek, en son, en mükemmel gelişme noktasına ulaşır; kıyamete kadar, yani, insanın bu dünya hayatı son buluncaya kadar da sürecektir. ‘’

Diriliş Neslinin Âmentüsü, Sf. 12

İnsanlığın Dirilişi, Sf. 158

‘’ Yeni bir dünyanın kurulması ve yeni bir insanın doğması günü gelip çatmıştır. Diriliş İnsanının. Geleceğe yönelik, geçmişi değerlendiren, radikal bir özdeğişime kendini adamış, şartların realist baskısını göz önünde tutan, yeni bir fedakârlık ahlâkı, derin bir fizikötesi anlayışı, yeni bir ‘’uygarlık ülküsü’’ insanının günü geldi. Ölümden, ruhun ölümünden, ruhun dirilişine çıkacak Diriliş İnsanının günü. ‘’

İnsanlığın Dirilişi, Sf. 158

İslâm Toplumunun Ekonomik Strüktürü, Sf. 39

‘’ Denilecek ki, bu ideal bir müslümanın portresidir. Biz de deriz ki, <<hayır bu ideal müslümanın değil, normal, herhangi bir müslümanın özelliğidir. Bu gün, normal bir müslümanın hayalinden bile o kadar uzakta bulunuyoruz da size ondan böyle geliyor.>> Yoksa ideal müslümanlar, geçmişteki milyonlarca örneğinde de görüldüğü gibi, kendisi sultan bile olsa, içtiği bir bardak suyun hakkı önünde titremişlerdir.‘’

İslâm Toplumunun Ekonomik Strüktürü, Sf. 39

İslâmın Dirilişi, Sf. 24

Düşüncede diriliş olmaksızın inançta diriliş gelişemez. İnanışta diriliş olmaksızın da duyuşta, duyarlıkta, yani sanat ve edebiyatta diriliş başlayamaz.

İslâmın Dirilişi, Sf. 24

Yitik Cennet, Sf. 137

‘’ ‘’Selâm’’la, ‘’danışma’’yla, ‘’uzlaşma ve örgütlenme’’yle onlar bundan böyle göksel siteyi yaşatacaklardı. ‘’ (Sf. 137)

Yitik Cennet, Sf. 137

Diriliş Çağrısı

Milletim, uyan! Kendine Dön! Aslını unutma!

Geçmişini bil.

İçinden, gerçek aydınlardan kurulu bir kadro çıkar.

Çakar ki, onlar hem bugününü, hem yarınını kurtarsınlar

Geleceğini, ancak, bilinçli bir aydın nesil güven altına alır.

Milletim! Büyük bir milletsin. Çok büyük bir ülken var.

Onun bir çok parçasına el konulmuş.

Öbür parçalarına da göz dikilmiş.

Çok köklü bir tarihe sahipsin.

Gerçek bir medeniyetin, Hakikat Medeniyeti'nin sahibisin.

Onu yeniden ayağa kaldır. Diril ve dirilt!

İnsanlık seni bekliyor.

Milletim! Doğu'ya, Batı'ya dur diyecek güç, sensin.

Kendini bildiğin gün, kurtulacaksın.

Ve bütün insanlığı kurtaracaksın.

Yoksa, insanlık, büyük bir felakete doğru gidiyor.

Sınırsız hırs sahipleri dünyayı yakmaktan geri durmuyorlar.

Milletim!

Yeni bir sayfa aç. Yeni bir çağ aç! Geçmişte birkaç kez çağ açmıştın.

Yine açabilirsin. Yine açabilirsin. Yine açabilirsin.

Sezai Karakoç / Diriliş Çağrısı (11 Temmuz 2008)